NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ يُونُسَ
حَدَّثَنَا
زُهَيْرٌ
حَدَّثَنَا
سُهَيْلُ
بْنُ أَبِي
صَالِحٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
أَبِي هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَنْ نَامَ
وَفِي يَدِهِ
غَمَرٌ
وَلَمْ
يَغْسِلْهُ فَأَصَابَهُ
شَيْءٌ فَلَا
يَلُومَنَّ
إِلَّا
نَفْسَهُ
Ebû Hureyre (r.a)'den
rivayet olunduğuna göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Elinde yemek
artığı ve kokusu varken onu yıkamadan uyuyup da (uykusu esnasında) kendisine
zararlı bir böcek ilişen kimse, (başına gelenden dolayı) kendisinden başka kimseyi
suçlamasın."
İzah:
Tirmizî, et'ime; İbn
Mâce, et'ime; Dârimî, et'ime; Ahmed b. Hanbel, II, 263, 344, 527.
Gamar; yağ, kir ve et
kokusu anlamlarına gelen bir kelimedir. Türkçede yemek artığı ve yağları olarak
ifade edilir.
Yemek bulaşıklarından
hoşlanan bazı haşereler, yemek yeyip ellerini yıkamadan uyuyan bir kimsenin
uykuda bulunmasını fırsat bilerek üzerine çullanırlar ve elinde bulunan yemek
bulaşıklarını yemek isterler. Bu sırada onun vücudunu da ısırarak kendisini
zehirleyebilirler.
Mevzumuzu teşkil eden
bu hadis-i şerif; özellikle uykuya varacak kişilerin yemekten sonra
ellerindeki yemek artıklarını yıkamalarının diğer yemeklerden sonra el
yıkamaya nisbetle daha da büyük bir önem kazandığına dikkati çekmektedir.